Edirne’nin AHVAL-i (2)

Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özay Öztürk Kovid-19 tam kapanma sonrasında yaşananları anlattı. Pandemi döneminde kapanmayan tek canlı hayvan satış yeri olduklarını vurgulayan Öztürk “Tedbirleri planladık önlemleri en sıkı biçimde aldık, Türkiye’de belki de tek açık hayvan alışverişi yapılan yer olduk” dedi.

“GIDANIN ÖNEMİNİ BİR KEZ DAHA ANLADIK”

Edirne Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özay ÖztürkKovid-19 sürecinde gıdanın ne kadar önemli olduğunu gözlemleyerek tedbirleri belirlediklerini vurgulayarak Gıdayla ilgili olan kısımda da alınan tedbirlerle borsanın işlemlerinin devam etmesi açısından herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Kovid-19 salgınıyla ilgili olan dönemde tarımsal ve hayvansal üretiminde gerekli izinler ilgili bakanlıklar tarafından verildi. Bizler tarafından da gerekli tedbirler alındı. Borsa bünyesinde Kovid-19 vakalarının Edirne’de henüz yoğunlaşmadığı dönemde, Türkiye’deki gelişmelere bakarak neler yapabileceğimizle ilgili toplantılar yapıp kararlar aldık. Örneğin; girişlerde ateş ölçümü yapılması, hijyen istasyonlarının kurulması, herkese maske dağıtılması, salon satışlarında oturulan yerlere mesafe koyulması gibi uygulamalar yaptık. Bu arada Kovid döneminde hiç salon satışını hiç iptal etmedik. Çünkü maske, mesafe, hijyen konusunda ciddi önemler aldık. Türkiye genelinde canlı hayvan pazarları tamamen kapatılırken, bizim hem Tarım İl Müdürlüğü’yle hem de Valilik ile yaptığımız görüşmeler sonrasında Türkiye’de belki de tek açık hayvan alışverişi yapılan yer olduk. Orada da oturma düzenlerine çok dikkat ettik. Üyelerimiz için bu tedbirleri aldık ve çok şükür satış yerlerimizde vs. hiç Kovid vakasına rastlamadık. Hizmetin devamlılığı açısından tüm satış salonlarımız aktif bir şekilde satışına tedbirler kapsamında devam etti”

“GEREKLİ TEDBİRLERİ ALACAĞIZ VE ÜRETİMİ BİR ŞEKİLDE DURDURMAYACAĞIZ”

“Geride bıraktığımız bayram sonrasında vaka rakamları artıyor. Geçen yazı vaka anlamında daha rahat geçirmiştik. Bu yaz biraz daha bulaş oranları yüksek. Kapanmaların olma ihtimali varsa bile bence olmaması gerekiyor. Çünkü tekrar bir kapanma kararını birçok iş yeri, işletmeci taşıyamaz, ben öyle düşünüyorum. Biraz daha farklı yaklaşımlarda bulunmak lazım. Aşı mecburiyeti, aşısını olanın kapalı alanlara alınması gibi şeyleri gündeme getirmek gerekiyor. Aşı karşıtları var onlara saygı duyuyoruz ama o zaman sosyal hayatın içine maalesef ki girmemeleri gerekiyor. Biz de burada havaların soğumasıyla beraber borsa alanlarımızda HES Kodu uygulaması yapmıştık belki ileriki dönemde aşı kartı sorgulaması da yaptırabiliriz. Sonuç olarak burası insanların bir arada olduğu yerlerden biri ve tedbir almalıyız. Artık Kovid ile ilgili biraz daha tecrübeliyiz. Bu tecrübenin de mutlaka bir etkisi olacaktır. Gerekli tedbirleri alacağız ve üretimi bir şekilde durdurmayacağız”

“HIZLI TREN KONUSU EDİRNE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

Hızlı Tren projesi ile ilgili sorularımı da yanıtlayan Öztürk,Hızlı trenin gelmesiyle ilgili beklentilerin çok yüksek olduğunu hatırlatarak “Hızlı tren konusu Edirne için çok önemli bir konudur. Hızlı trenin gelmesiyle ilgili beklentiler çok yüksek. Tabii hızlı trene iki açıdan bakmak lazım.

*Hızlı trenle birlikte Edirne’nin nüfusu ne şekilde, hangi profildeki insanlarla artacak?

* Hızlı tren bize yatırım mı getirecek?

*Hızlı tren ticaret anlamında hacim mi getirecek?

*Diğer taraftan da ikamet edecek insanlar mı getirecek?

Şehirle ilgili olan kısımda, şuna bakmamız lazım; Edirne ne kadar hazır? Alt yapı olarak, ikamet olarak, sosyal anlamda, güvenlik, yatırım anlamında hazır mı? Birçok anlamda bakmak lazım hızlı trenin getireceklerine. Hızlı tren mutlaka ilk başta gözüken etkileri turizm konu başlığında olacaktır. O başlıktaki ciddi etkilerini görmeye başlayacağız. Ulaşım kolaylaştığı için günü birlik seyahatler, hafta sonu seyahatleri, Edirne’ye çok yoğun bir şekilde yapılmaya başlayacak. Edirne zaten bu açıdan da şanslı bir şehir. Avrupa’da çalışan vatandaşlarımız bu sene Edirne’ye çok yoğun geldi. Oteller, restaurantlar birçok işletmeye kazandırdı. Birçok işletme full diyebileceğimiz seviyelerdeydi, bu bir avantajdı. Hızlı tren bu gibi etkenlerle birçok işletmeye katkı sağlayabilir”

“SADECE TURİZME BAĞLI BİR ŞEHİR OLMAYALIM”

“Sanayinin de gelmesi gerekiyor. Sadece turizme bağlı bir şehir olmayalım. Pandemide baktığınızda ilk önce turizm sektörü tamamen kapatıldı. Risk analizi yapıp, sepet yapmak lazım. Yatırımların bir kısmı sanayide, bir kısmı tarım ve hayvancılıkta, bir kısmı üniversitede, bir kısmı turizmde olmalı. Çünkü bir taraf darbe aldığında diğer taraf şehri götürebilsin. Hızlı trenle birlikte yatırımcı açısından ulaşım önemli. Ulaşımla beraber buraya yatırım yapacaklarını düşünüyorum. Yatırımcılar şehre geldiğinde yatırımcıların da önünü açmamız gerecek. İnsanlar geldiğinde yatıcım için arazi bulmaktan, projeleri hayata geçirirken çok bürokrasiye boğmadan ki Valiliğimiz bu konuda çok hassas davranıyor, yatırımcıya da kol kanat germek gerekiyor.”

“İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ’Nİ DÜŞÜNEBİLİRİZ”

“Organize Sanayiyle ilgili bir tren hattımız var. Örneğin bugünkü Organize Sanayi Bölgesi’nin yerinin çok uygun olduğunu düşünmüyorum. Ulaşımla ilgili ciddi sıkıntıları var. Biz bunu beklide Edirne ve Havsa arasında daha kurumsal arazi dediğimiz verimi düşük bir araziye konumlandırıp tren hatlarını organize sanayinin içine soktuğumuz, lojistik anlamda çok daha kolay ulaşılabilir olan alanlarda şimdiden planlarının yapılmasının faydası olabilir.

İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri’ni düşünebiliriz. Hızlı trenle birlikte burada yapılacak üretimlerin ne tarafa doğru yöneldiğini doğru tespit ederek ihtisas organize sanayi kurabiliriz. Bunların hepsinin planlamasını yapmak gerekiyor. İnsanlar gelip ev aldığında şehrin mutlaka buna hazırlığı olması gerekiyor. Yani nüfusun artışına hazırlanması gerekiyor. Edirne nüfusu 250 binli rakamlara doğru gidebilir. Biz 250 bin nüfusu taşıyabilir miyiz? Taşıyabilmek için de neler yapmamız gerekiyor? Bunları planlamamız gerekiyor.”