
Kadir Sabuncuoğlu ile yüz yüze 1976 yazında tanıştık.
Gençtim, idealistim daha 22 yaşındaydım.
Hürriyet gibi bir Gazete’de,
212 kapsamında çalışmaya başlamıştım.
Bu gazeteci olmak isteyen biri için,
o yıllarda hayal ötesinde bir düştü…
Meslek ustalarım, büyüklerim,
aradan çok da zaman geçmeden
beni sokaklardan çekip, masa başına oturttular.
Bende öyle gelecek görmüşler demek ki…
Ve 76 yazında İstanbul’dan ayrılmak zorunda kalacaktım.
(Bir daha da dönemedim zaten)
Gönderecek adam bulamıyorlardı;
Erzurum’da, havaalanına indiğimde
yanımda sadece içinde giyim eşyalarımın
bulunduğu büyükçe bir mavi bavul vardı.
İki yıla yakın Erzurum’da kaldım.
Hürriyet Haber Ajansı Doğu İlleri Temsilcisiydim.
Hürriyet'in haber coğrafyasındaki 11 bölgesinden
birini ben temsil ediyordum. Gel de havalanma!
Erzurum, Kars, Ağrı, Erzincan ve Muş bana bağlıydı.
Bu süreçte dostum, arkadaşım,
meslaktaşım Kadir Sabuncuoğlu ile tanıştık.
Ekipte Yusuf Şenocak da vardı. O, rahmetli oldu.
İlerleyen zamanlarda Horasan muhabirimiz
Süreyya Çarbaş’ı da ben kadroya kattım.
Büro, il ve ilçe muhabirlerimizle birlikte
habercilik bağlamında rüzgar gibi esiyorduk bütün bölgede…
Günümüzde fotoğraf duayenlerimiz arasında
yer alan sevgili Lütfü Özgünaydın da o yıllarda
Erzincan Kemaliye ilçesi muhabirimdi.
Kadir Sabuncoğlu, benden sonra görevimi devraldı.
Dağda, taşta, karda, kışta haber peşine koştu;
yorulmadı, hiç durmadı.
Her daim yükselen bir başarı grafiği çizdi.
Bir dolu mesleki başarıların altına imza attı.
Kadir geçtiğimiz günlerde;
‘BİR ÖMÜR BİN HABER’
adını verdiği bir yaşantı kitabı yayınlayınca.
ben de yıllar öncesinin zaman yolcuğuna çıktım…
Tabii bu değerli kitabın sayfaları arasında
ben de övgülü sözlerle yer alıyorum.
Aslında Kadir Sabuncuoğlu ile ilişkilerimiz
sadece mesleki anılarla sınırlı değil…
Öylesine insani anılarla paydaşlığımız var ki,
bakmayın bizim onları bir ömre sığdırdığımıza
her birini değil bir paragrafa, bir kitaba sığdıramazsınız…
Seni bir kez daha sevgiyle kucaklıyorum Kadir…