Şimdi?

Ülkemizde özellikle son yirmi yıldan beri sürekli yeni üniversiteler açıldı. Vakıf, özel ve Devlet üniversitesi sayısında inanılmaz bir artış oldu. Bu durum da birçok sorunu beraberinde getirdi. Eğitimin kalitesinden tutun, barınma ve sonrasında iş bulma da dahil kocaman sorunlar yumağı oluştu. Ama bu yazımda sadece bir konudan söz etmeyi tercih edeceğim.

Üniversite yerleştirme sonuçları açıklandı. Bazı aile ve gençlerde büyük mutluluk yaşanırken, bazı aile ve gençlerde ise kazanmalarına rağmen moral bozukluğu görüldü. Eğer genç, şehir dışında bir üniversiteyi kazanmışsa, aile öncelikle kayıt, sonrasında barınma sorununu çözmek için harekete geçer. Herkese üniversitenin yurdu çıkmaz. Çünkü 2019-2020 eğitim yılından bu yana devlet yurtlarının kapasitesinde azalma söz konusu. Aile bu defa kiralık ve bütçeye uygun bir ev ya da özel yurt aramaya başlar. Şanslılarsa biraz daha uygun fiyata özel yurt veya kiralık ev bulurlar. Bu yıl İstanbul’daki özel yurtlarda iki kişilik odada tek kişi fiyatı ortalama altmış beş bin lira civarında. Bir artı bir ev kiraları ise sekiz-on bin lira civarında. Eğer tek oda, yani bir artı sıfır bir yer kiralarsanız fiyat beş bin liradan aşağı değil.

Maalesef birçok ebeveyn çocuklarının üniversiteyi kazanmasına sevinemeden, masraflarını karşılamak için günlük rızıklarından fedakârlıkta bulunmak zorunda kalmakta veya borçlanmaktadır. Eğer anne ve baba kamu çalışanı ise zaten Devlet yurdu çıkmaz. Çünkü kamu görevlilerinin gelirlerini düşük gösterme şansları yoktur. İki maaşın toplamı yoksulluk sınırının çok altında olduğu halde, sanki çok yüksekmiş gibi değerlendirilip çocuklarına Devlet yurdu çıkmamaktadır. Tabii, eğer anne babanın özel iş yeri varsa, onlar istedikleri gibi rakamları değiştirme şansına sahip oldukları için onlara Devlet yurdu çıkma olasılığı daha yüksektir.

Kendi öğrenciliğimi hatırladım. Ben tek maaşlı bir ailenin çocuğuydum ve üniversite yemekhanesinde ücretsiz yemek yemek için başvuruda bulundum, ama çıkmadı. Oysa bir arkadaşımın babasının oto galerisi vardı. O, öğlen yemeklerini üniversite yemekhanesinde yıllarca ücretsiz yedi. Belki inanması zor, ama o yaşımda kendi kendime çok kızardım babam neden kamuda çalışıyor diye… Tabii ki giderler sadece barınma masrafı ile sınırlı değil.

Yeme, içme, ulaşım, kitap harcamalarını da ekleyince orta düzeyde geliri olan ebeveynlerden birinin geliri ancak yeter, belki o bile yetmez. Bir üniversite öğrencisin yıllık ortalama gideri günümüz koşullarında ortalama yüz elli bin lira civarındadır.

Gençlerimizin okuma haklarının ve gelecek hayallerinin elinden alınmaması için, ihtiyacı olan öğrencilere veya ebeveynlerine acil olarak, üniversiteler açılmadan, öğrenim masraflarının tamamını karşılayacak şekilde, doğrudan ve prosedürü az, bir maddi destek verilmeli diye düşünüyorum. Ayrıca Devlet yurtlarının sayısının ve kapasitesinin arttırılarak barınma sorununun Devlet eliyle çözülmesi son derece yararlı olacaktır. Bu şekilde milyonlarca ailenin ve öğrencinin derdine derman olunacaktır.

Öğrencilerimizin öğrenim hakkına destek vermek, ülkemizin geleceğini de güvence altına almak demektir.

Sağlıkla ve sevgiyle kalın…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
error: İçerik korunmaktadır !!