Bam teli

Ayakları yere sağlam basan, kadife sesi ve içten samimi diyalogları ile tanımıştık “Bir yol hikâyesi Bam Teli” ile Tayfun Talipoğlu’nu. Neredeyse yaptığı programların tamamını izlerdik. Hazırladığı programlar samimi, bizden, hatta evimizdendi. Yani bizim gibi halktan insanlara yer verdiği için programı bu kadar tutmuştu. Yazdığı şiirlerini de bu programda okuyor, hatta sazın tellerine dokunarak halkın beğendiği tınıları da bizimle paylaşıyordu.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Kamu Yönetimi okumuş, iş için girdiği sınavda en yüksek puanı almasına rağmen göreve başlatılmamıştı. Çünkü siyasi düşünceleri mevcut yönetimle uyuşmamıştı. Oğlumuzun yedinci doğum günü yaklaşırken, bizim de O’na farklı anılar biriktirmek adına bir düşüncemiz vardı. Cumhuriyet Bayramının gecesi Tayfun Talipoğlu’nun Edirne’ye geleceğini duyduğumuzda inanılmaz bir sevinç sardı içimizi.

Eşim Bam Teli ile iletişime geçerek, o akşam Tayfun Talipoğlu’nun oğlumuzun doğum gününü kutlamasının mümkün olup olamayacağını sordu. Gelen cevapta, o güzel insanın bizim düşüncemize olumlu yaklaştığı bildirildi. O gece eşimle sevinçten uyuyamadık Hiç kimseye oğlumuza yapacağımız sürprizden bahsetmedik. Önceden siparişini verdiğimiz elli kişilik doğum günü pastasını alıp arabamızın bagajına koyduk. Kapalı Spor salonuna geldiğimizde salonun hınca hınç dolu olduğunu gördük.

Sahneye yakın bir yerde oturup programın başlamasını bekledik. Derken o tok ve kadife sesiyle Tayfun Talipoğlu sahneye geldi. Kısa bir konuşmanın ardından, “Aramızda bugün doğan ve üstelik adı da Cumhur Deniz olan kardeşimizi doğum gününü kutlamak için sahneye davet ediyorum!” dediğinde, oğlumuzun sahneye inmesine yardımcı olduk. Okulda Cumhuriyet Bayramı için ezberlediği şiirini bir kez de sahnede büyük bir heyecan ve sevinçle okudu benim bir tanem. Ardından biz sahneye pastayı getirdik ve mumlarını yaktık.

Oğlumuz da Tayfun Talipoğlu ile birlikte doğum günü pastasının mumlarını üfledi. O akşam bizim için unutulmaz bir anı oldu. Bu anımı hatırlamamın nedeni, 21 Mart’ın gazeteci-şair Tayfun Talipoğlu’nun ölüm yıl dönümü olmasıydı. O kadar mütevazi bir insanı tanımanın güzelliği inanılmazdı.

Hayata ve memlekete dair hayallerini tamamlayamadan 2017 yılında ayrıldı aramızdan. “Beni her ölüm etkiler. Tanımasam bile üzülürüm. Yitirilmiş ümitlere, hiç gerçekleşmeyecek ideallere, yaşanmamış sevgilere üzülürüm.” diyordu.

Türkiye çok kıymetli bir değerini vakitsiz gönderdi sonsuzluğa. Işıklar yoldaşı olsun.

“Bugün benim derdim vardır Özüm solsa ruhum arar belki bir gün işe yarar dokunmayın bam telime” (Didem Madak)

Bam telimize dokunmayan, bizi sevgiyle kucaklayan yarınlar diliyorum.

İtalya’dan selamlar…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu
error: İçerik korunmaktadır !!