Ragbi Günlükleri 102

Sizlere şubat ayında müjdeli bir haber vermiş, 21 Mayıs 2022 Cumartesi günü, Türkiye-Bosna Hersek 15’li Ragbi milli müsabakasının Edirne’de oynanacağını bildirmiştik. Uzun hazırlıklardan sonra malum maç geride kaldı. Bu hafta, Edirne’nin ev sahipliğinde gerçekleşen milli müsabakaya değineceğiz.

15’li Ragbi milli takımımızın 28 Nisan’da başlayan Edirne kampı, geçtiğimiz hafta sonu oynanan Bosna Hersek maçıyla birlikte sona erdi. Kampın ilk etabında hazırlıklar, grup lideri Bulgaristan’la oynayacağımız maça yönelikti. Millilerimiz, Şükrü Paşa Atletizm Pisti’nde yaptıkları antrenmanlarla hazırlandılar bu maça. 7 Mayıs Cumartesi günü Sofya’da oynanan müsabakayı farklı bir skorla kaybedip, elimiz boş döndük. 8 Mayıs tarihinde ise, kampın ikinci bölümü başladı. Kampın ikinci bölümüne yeni oyuncuların katıldığını gördük. Bu oyunculardan ikisi, Trakya Ragbi’nin sporcuları Oğuzhan Tirendez ve Ömer Faruk Pir’di. Ayrıca yurtdışında yaşayan Türklerden de bir takviye geldi. Londra’dan gelen Michael Aydın Özdilli’nin kısa sürede gösterdiği performans ve liderlikle ikinci kaptanlığa kadar yükseldiğini söyleyelim.

Kampın ikinci bölümüne, bende kamp müdürü olarak dáhil oldum. Milli takımımızın teknik heyetinde yer alan Hakan Gündoğdu Hocamızın teklifiyle, kendilerine yardımcı olmak üzere görevi kabul ettim. Bir hafta boyunca, millilerimizle beraber yaşayıp, kampı yakından izleme imkanı buldum. Ayrıca milli takım teknik direktörümüz Cherokee Slyvain Ngue ile yaptığımız uzun sohbetlerle kendisinin düşüncelerini bire bir öğrenme fırsatını yakaladım. Ne konuştuğumuzdan bahsetmeyeceğim. Çünkü, bu konuda kendisinin iznini almış değilim. Şunu söyleyebilirim. Koç Cherokee, milli takımımızın içinde bulunduğu durumu -gerek skor gerek diğer gelişmeler- iyi analiz etmiş ve çözüm önerilerini geliştirmiş. Yani, tanıyı koymuş. Umuyorum, aklındakileri gerçekleştirebileceği bir çalışma ortamı bulabilir.

Bosna Hersek maçıyla ilgili konuşmaya başlayalım. Bir organizasyonu planlarken, tüm aşamalarını detaylandırmanız, her bir adımı iyi hesaplamanız gerekiyor. Bu olmadığında, birçok sorunla karşılaşıyorsunuz. Bazı detaylar önceden hesaplanmadığından, telaşla çözüm aramak durumunda kalabiliyorsunuz. İletişimin de ne kadar önemli olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Edirne’de gerçekleşen bu organizasyonda Hakan Gündoğdu Hocamızın büyük emekleri olduğunu belirtmeliyim. Saha içiyle ayrı, saha dışıyla ayrı ilgilenmek durumunda kaldı. Bende elimden geldiğince kendisine yardımcı olmaya çalıştım. Sahaların ayarlanması, çizilmesi, direklerin dikilmesi, ulaşım için araç ayarlamaları, oyuncuların ihtiyaçları, ziyaretler, davetler vs derken saha dışında da halledilmesi gereken birçok konu vardı. Sanırım en çok uğraştığımız konu, saha kısmıydı. Bu konuya, yazının ilerleyen bölümlerinde bir paragraf ayıracağım.

screenshot 2 1.%5B158%5D | Edirne Ahval GazetesiMillilerimizin antrenmanlarından bahsedersek eğer, çalışmalar günde çift idmanla devam etti. Antrenman şiddeti yüksek olmamasına rağmen, kampın sonuna doğru yorgunluk şikayetleri artmıştı. Oyuncuların, kulüplerinden fizik olarak hazır gelmemeleri, bu durumun başlıca sebebiydi. Teknik heyetin şikayetçi olduğu konuların başında geliyordu bu durum. Özellikle yurt dışından gelen oyuncularımızdan Yusuf Tuncer ve Michael Aydın Özdilli’nin forvet oyunlarına büyük katkı yaptıklarını söyleyebilirim. Bulgaristan karşısında yaşadığımız back hattı problemlerinin ardından koçumuz Cherokee, çözümü forvete kaydırdığı oyuncuları tekrardan bak hattına çekmekte buldu. Kısa vadede yapabileceği en mantıklı hamle bu olabilirdi. Son maçta forvet pozisyonunda izlediğimiz Aykut Kanaçlar ve Yasin Bakar, tekrardan eski pozisyonlarına dönmüşlerdi. Back oyuncularımızın yaptığı antrenmanlarda görünen en büyük problem, elden düşen toplardı. Antrenmanlardaki bu sorunu, maçta yaşamamak sevindiriciydi.

screenshot 3 1.%5B139%5D | Edirne Ahval GazetesiRakibimiz Bosna Hersek’ten de biraz bahsetmek istiyorum. Bu, Bosna Hersek’in Edirne’ye ilk gelişi değil. 2014 veya 2015 yılında, iki milli takım Edirne’de 15’li ragbi milli müsabakasında karşılaşmışlar; 2019’da Trakya Ragbi ile 7’li ragbi kampına gelmişler; 2022’de ise yine bir 15’li ragbi milli maçı için Edirne’deydiler. 2019’daki kamptan sonra kurduğumuz güzel ilişkiler, bu maç sırasında daha da gelişti. Sevgili dostum Adi Mahic, beni yine unutmamış ve ufak bir hediye getirmiş. Kendisine buradan da teşekkür etmiş olayım. Maçın öneminden ötürü, Bosna Hersek takımının da kadrosuna takviyeler yaptığını söyleyelim. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde oynayan Boşnak sporcular, bu maç için Edirne’ye geldiler.

Maçın önemini size şöyle açıklayabilirim. Puan olarak avantaj Bosna Hersek’te olsa da Türkiye’nin defansif puan vermeden alacağı bir galibiyet, Bosna Hersek’in de gruptan düşmesine yol açabilirdi. Türkiye’ye ise, defansif puan vermeden, mutlak bir galibiyet gerekiyordu. Anlayacağınız, ya hep ya hiç maçıydı.

screenshot 1 1.%5B165%5D | Edirne Ahval GazetesiGelelim, bizi çok uğraştıran saha kısmına. Edirne, spor tesisleri bakımından fakir bir şehir. Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısı olmasından dolayı, birçok Balkan ve Avrupa şampiyonasına ev sahipliği yapması beklenebilecekken, tesis fakiri olması, bu ihtimalleri yok ediyor. Şehrin en güzel zeminine sahip stadı, maçın oynandığı 25 Kasım Stadyumu. Zemin, ragbi direkleri, saha çizimleri şahaneydi. Ancak stadyumun diğer kısımlarının eski olması, organizasyon için sıkıntı çıkartabiliyor. Mesela, maç TRT’de yayınlanacakken, TRT görevlilerinin stadyumu beğenmemeleri üzerine televizyon yayını suya düştü. Sadece Rugby Europe TV üzerinden yayın gerçekleştirilebildi. Maç komiseri Bay Allen Wells’in, championship seviyesi bir komiser olması ve işini son derece titiz yapması da bizleri bu kadar uğraştıran bir başka sebepti. Championship seviyesinde organizasyonlar oldukça profesyonel düzenleniyor. Bu sebeple, en ince ayrıntısına kadar her şeyi kontrolden geçirdi.(İşinde bu kadar ciddi ve titiz olan Bay Wells, sosyal hayatında da aksine çok sıcak ve espirili biri. Maç akşamı yaptığımız sohbette, kendisini daha yakından tanıma fırsatı bulduğumu da parantez içerisinde belirteyim.) Başımızı ağrıtan en önemli problem, saha kenarındaki koruma alanları olsa da bu soruna çözüm üretebildik ve maç için her şeyi hazır hále getirdik. Deplasmanda oynadığımız Bulgaristan ve Sırbistan maçlarında böyle detaylı kontrollerin olmadığını da ekleyelim.

Maç sabahı, son hazırlıkların tamamlanması ve takımların sahaya gelmesiyle birlikte ragbi heyecanı artmıştı. Organizasyonda her şey bir plan dahilinde ilerliyor. Takımların sahaya gelişleri, sahaya çıkışları, soyunma odalarında kaldıkları süre, seremoni süreleri vs. hepsi bir plan dáhilinde yapılıyor. Maç boyunca Bay Wells’e asistan komiserlik yapmak, bana çok güzel bir tecrübe oldu. Sorumluluğu fazla olsa da komiserlik keyifli bir iş. Ebru Danışmaz ve Kerim Cömert’in de maç boyunca Bay Wells’e yardımcı olduğunu ekleyeyim. 

Maç öncesinde koçumuz Cherokee’nin isteği, ilk 20 dakikada iki sayı bulacak agresef bir oyundu. Oyun planımız bu şekilde olmasına rağmen, dengeli başladı maç. Henüz ilk 10 dakika içerisinde rakibimiz, bir maul pozisyonuyla sayıya ulaştı. İlk yarının kalan bölümünde, rakip 22 metre çizgisi içerisinde sayı denemelerimiz olsa da bu denemeleri sayı ile sonuçlandıramadık. Kazandığımız penaltıları kaleye vurmuş olsaydık, ilk devre skor olarak kafa kafaya sonuçlanacaktı. İlk devre skoru, 7-0 Bosna Hersek lehineydi. İkinci yarıya, değişiklikle başladı milli takım. 10 numara pozisyonunda oynayan Arin Gülşen, yerini Ömer Faruk Pir’e bıraktı. Bu değişiklikle beraber milli takımımızın çehresi de değişti. İlk yarıdan çok farklı bir görüntü çiziyorduk. Bulduğumuz sayılarla, 12-7 öne geçtik. İkinci yarıda karşılıklı sayılar devam edince, maç 19-19 berabere sonuçlandı. Yediğimiz üç sayıdan ikisi, maul pozisyonundan geldi. Son düdük çaldığında, herkesin düşüncesi aynıydı: ”Bu maçı kazanmalıydık.”. Forvetlerimiz üzerlerine düşen görevi yerine getirse de back oyuncularımızdan yeterli katkıyı bulamadık. Oyunu sonuçlandıracağımız kısımdı back oyunları. Rakibimizin zayıf karnıydı. Sıcak havanın etkisinden de faydalanabilir, topu sağdan sola, soldan sağa koşturarak rakibimizi iyice yorabilirdik. Batuhan Altan, yaptığı iki sayıyla öne çıkan oyuncumuz olurken, Ömer Faruk Pir ve Uğur Özkan Baş da kenardan gelerek oyuna büyük katkı verdiler. Bu sonuçla, grup sonuncusu olan millilerimizin  düşüp düşmeyeceği henüz belli değil. Bu konu, ilerleyen zamanlarda belli olacak.

Maç sonrasında takımlar, beraber yemek yiyerek geleneksel üçüncü devreyi yeni Türkiye usulü de olsa yaşattılar. Centilmence yapılan konuşmalar ve karşılıklı verilen hediyelerin ardından tamamlanan yemek, takımların dinlenmek için otellerine çekilmesiyle son buldu.  

Sezon başında oynadığımız Andorra ve Sırbistan maçlarını düşündüğümüzde, ragbi adına sahada kötü bir performans sergileyen milli takımımız, sezon sonuna doğru oyununu geliştirdi. Ancak yeterli seviyede değiliz henüz. Pandeminin Türk ragbisine verdiği zarar, hálen telafi edilmeye çalışılıyor. Ragbi çalışmalarının normale dönmesi bir etken olsa da en önemlisi, potansiyel milli takım adayı oyuncularımızın her daim kendilerini hazır tutumaları ve çalışma disiplinlerini oturtmaları.  

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
error: İçerik korunmaktadır !!