YAŞIYOR MUSUN?

“Yaşıyorum” diyorum.  Sudan çıkmış bir balığın yüz ifadesiyle.

“Ya-şı-yo- rum “diyor bu kez içsesim, biraz derin biraz da dingin heceleyerek. Ne tuhaf; iç sesim, bu kelimeyi söylerken kulaklarım da duyuyor dediğini. Oysa ne ses var ortalıkta ne de heceleyişini işiten bir insan.

“Yaşıyorum” diyorum. Gülümseyişime gamzemi ilikleyerek “Yaşıyor musun?” sorusunu soran kişiye. Bu soru karşısında keyfimin kaçtığını pek de söyleyemem. Yüz yüzeysem bir sandalyeye ilişine, telefondaysam karşımdaki kişinin ikinci cümlesini işitene kadar iç sesim, sadece benim duyduğum muzipçe cevaplar veriyor. “Hayır, öldüm. Betin benzin atsın istedim”, “Ne o? Benim için gaiplik kararı mı aldın? Belki de iç sesimin beni böyle güldürmesini sevdiğim için yalnızlığım uzun sürüyor. İçim, uzun yalnızlıklar çekiyor.

Kendi kendine konuşana “deli” derler, biliyorum. Bu bahsettiğim durum kimi zaman kendi kendine konuşmak gibi bilinir. Ancak kendi kendine konuşmak, kaybettiğimiz bir şeyi ararken ağzımızdan çıkan şu örnek cümlede olduğu gibidir.“Hay Allah! Şimdi buradaydı. Nereye gitti bu?”Oysa iç sesimizle konuşurken herhangi bir ses çıkarmayız. Eğer insanın, iç sesiyle konuşması delilik nişanesi olsaydı delilerde, muhakkak etrafındakileri işitmediği için onları sağır ilan ederdi.

Zihnimin koridorlarında dolaşan iç sesim soruyor. Malum sorunun sahibi içten içe “benim için sen ölmüştün” iletisi mi veriyor? Bu soruyu ilk o sorduğu için içtenlik dalında birincilik ödülü mü bekliyor? İç sesim, tüm bunları hiç sesini yükseltmeden soruyor. Tonlaması manidar olsa da şiddetini değiştirmiyor, bilinenin aksine değiştiremiyor.

İnsan, iç sesine kulak verdikçe gerçek dünyaya yaydığı sesin şiddetini yükseltmemeyi öğreniyor. “Yaşıyor musun?” Sorularına “Başıma neler geldi, bir bilsen” ile başlayan cümleler kurmuyor. İç sesi, insanı kısık ateşte kendi yağıyla kavuruyor. Kavruldukça salınan yalnızlık, insanı tekrar çekmeye başlıyor. Uzun yalnızlıkların içine çekiliyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
error: İçerik korunmaktadır !!